Sifaci Guru - Pandit Coshi

ßõüÿ Ìóñòàôàîãëó
Sene 1990. Hindistan. Unlu bir professor Ayurvedist beni Pandit Coshi’nin Delhi’deki evine goturuyor. Aslinda sirtimda bir kucuk rahatsizlik vardi ve bunu bahane ederek Ayurvedist dostuma sordum:
- Bir bakisla teshis edebilen ve insana hic dokunmadan onu iyilestirebilen bir yogi veya bir sifaci taniyor musun?
- Evet, taniyorum, dedi. Sanirim sen onun gibi birisini ariyorsun. Gel arabayla gidelim, seni Pandit Coshi ile tanistirayim, dedi.

Yamuna nehrinin karsisina gecip Green Park’a dogru yol aldik.
- Bu bir bilim adami mi, bir Hoca mi, diye sordum dostuma.
- Hayir, dedi. Aslinda o cok zengin bir is adami idi. ;ngiltere’de egitim almisti. Sonra buyuk islerle ilgilenmeye basladi. Delhide en zengin adamlardan biri oldu. Ama yaslandigi zaman bir gun Tanri’nin sesini duydu. Tanri ona demisti ki “Tum servetini, parani insanlara dagit ve bir yoksul, fakir gibi yasa. Ama yasamin tamamen ruhsal olmali. Sen bir Guru, Sifaci ve Aydinlatici olacaksin”, demis. Ondan sonra Pandit Coshi tamamen degisti. Her seyini akrabalarina, dostlarina, derneklere, kimin ihtiyaci varsa ona tum servetini dagitti. Delhi’de GreenPark’in sokaklarinin birinden kucuk bir oda ev aldi. Ve simdi orada yasiyor. Bakalim evde mi bu saatte.

Arabadan indik, kucuk bir bahceye girdik. Uzun bir masanin yaninda uzun bir tahta koltuk vardi. Uc kisi bahcedeki o uzun koltukta oturuyordu. Ayurvedist dostum Pandit’in burada olup olmadigini sordu.
- Hayir, dedi birisi. Bu saatte dolasiyormus, biz gelmeden cikmis. Ama birazdan gelecek galiba.

Biz de oturduk ve beklemeye basladik. Birbirimizle sohbet ederken birden sokakta biri bize yaklasmaya basladi. Elinde akordeona benzer bir Hint muzik aleti vardi. Adam sanki transa girmis gibi cok coskulu, majorlu bir melodi caliyordu. Acaba o mu Pandit Coshi, diye icimden bir dusunce gecti.
- Geliyor galiba, dedim Ayurvedist dostuma.
- Hayir o degil, dedi.
Ben ise o muzige bayilmiscasina ve sokakta dolasan o muzisyenin halinden cok heyecan duydum. Muzisyen bahcenin alcak bitkisel duvarina yaklasti. Ve gozlerini bana dikerek cosarak calmaya devam etti. Sonra bir de dans etmeye basladi. Neler oluyor, diye iyice sasirdim. Dostum da kacirmadi muzisyenin bana ilgisini. O da, bir muzisyene bir bana bakiyor ve aramizda olan biteni anlamaya calisiyordu. Birden muzik kesildi ve sanki bir sinema aktoru gibi muzisyen onumuzde sapkasini cikarip egildi. Dogrulup sapkasini yeniden takti ve yoluna devam etti.
- Sen cok sanslisin, dedi bana Ayurvedist dostum.
- Nedenmis o, diye sordum.
- Pandit Coshi’ye gelmeyi isteyen cok insan var bu ulkede. Ama onu bulup da evine gelebilen insan sayisi cok azdir. Buraya gelebilmek icin ozel bir karman olmali, karman yani kaderin buna musaade etmeli, yani bunu kazanmis olman gerek.
- Evet anliyorum, diye yanitladim.

Ve birden dostum kalkip bahce kapisina dogru gitti, kapiyi acip Pandit Coshi’yi iceri aldi. Yasli, cok zayif, esmer, ama cok parlak gozleri ve etkili bakislari ile, kararli hareketleri ile sanki genc birisi gibi gorunuyordu Pandit Coshi. ;cinden buyuk bir enerji ciktigini herkes hissediyordu. Ayurvedist dostum, kulagina yavasca birkac soz soyledi. Benden once gelen insanlar Hintli idi ama ben yabanciydim ve tabii ki bu cok belliydi. Pandit Coshi bana yaklasti. Gozlerime bakip gulumsedi. Elimden tutup beni kendi odasinin yakinindaki koltuga goturup oturtu.
- Sen biraz burada bekle, dedi bana. Ben bu insanlari gonderip senin yanina gelecegim.

Acik olan kapidan odanin icine baktim. Kucuk bir odada toprak zeminin uzerindeki kamistan bir kilimde basit bir minder duruyordu. Bir yastik, bir battaniye vardi. Her sey iyice eski gorunuyordu. Yastigin yaninda bir kitap, iki defter ve kalem vardi. Karsi kosede ise bir su bardagi duruyordu. ;ste bir zamanlar milyarder olan Pandit Coshi’nin evi boyleydi. Bu hayat gercekten ruya gibi… Iste ruhsal zenginlige sahip olan adamin yasam yuceligi!..

Dusuncelerim ozgurce akmaya basladi. Dun dunya zenginlerinden biri olan adam, bugun cok az insanin tanidigi ve az insanin ulasabildigi bir Bilge. Yarin ne olacak? Belki bunu kendisi de bilmiyor. Peki ya ben biliyor muyum yarin nerede ve ne olacagimi? Tabi bu kisi olarak simdi burada Pandit Coshi’nin evindeyim. Ama iki saat once ondan haberim bile yoktu. Simdi ise bu yasli ve kurumus gibi gorunen ciliz adami yurekten seviyordum. Ve onun da sevgisini hissediyordum. Aslinda boyle bir hocayi coktan ariyordum. Sirtimdaki rahatsizlik sadece bir bahaneydi. ;stedigim sey boyle bir Bilge ile tanismak ve Onun Ruhsalligini, Guzelliklerini ve Yuceliklerini gormek idi...

Bir Bilgenin Ruhu Evrenden daha buyuk olabiliyor. Ve Onun icindeki Kozmik Bahceler Cennetin Bahcelerinden cok daha guzel ve yuce olabiliyor. O yuzden ben hep Bilge insanlari ariyorum bu Dunyada. Bilgelik nedir? ;nsanlik uyuyor ve yasam denen sey aslinda ruyadir. Bu gezegende uyanik olanlar sadece, Pandit Coshi gibi Bilgelerdir. Ama uyuyan insanin gercek hayat diye bildigi seyin, aslinda sadece bir ruya oldugunu, ona nasil anlatirsin ki?..

- Tamam, diger islerim bitti, simdi konusa biliriz, dedi yaklasan Pandit ve yanima oturdu.
Gozlerime bakti. Hizli, ama cok derin bakti. Okadar derin girdi ki icime, sanki kalbime degil - yuregime dokundu gibi oldu!.. Bir anda sanki hafifce basim dondu ve hemen gecti. Sonra ellerimin icine bakti ve gulumsedi.
- Bir kac ay sonra oglun dogacak, sevin, dedi bana.
- Biliyorum, dedim ona.
- Bildigini biliyorum. Seni Kutlamak icin soyledim. Onu nasil bekledigini de biliyorum dedi bana...

Bir birimize bakip sessizce soz konusu ne oldugunu idrak edip gulumsedik!..
- Yarin sabah saat  dokuzda bana gel, dedi Pandit Coshi ve benimle vedalasti.

Ertesi gun sabah dokuzda onun evinde idim. Pandit genis ve mutlu bir gulumseme ile beni karsiladi ve selamladi. Benim de yuregim sevincle dolu idi!
- Sevgili Panditciyim, size cok minnetdarim, dedim hocama.
- Az bekle, dedi bana ve odasina girip cikti.
Elinde bir nar cicegi vardi. Bana o cicegi verdi.
- Bir ay bu nar cicegini gomlegin cebinde tasi. Kalbinin yaninda olsun, dedi bana.
- Tamam, dediginiz gibi yapacagim, diye cevaladim.
- ;ste hepsi bukadar, dedi ve vedalasmak icin elini uzatti.
Ona tum yuregimle sarildim ve sokaga ciktim! ;cim sevincle dolu idi! ;ste bir bakisi ile teshiz yapan ve sagligin hakkinda herseyi aninda ogrenip hemen hic birsey sormadan tedavi eden mucizevi Bilge budur! - dedim kendi kendime ve ucarcasina yoluma devam ettim!..